Araştırmalara göre, dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, çoğu anne/babanın veya bakım veren birincil figürün (biyolojik ebeveyn olmayan kişi), çocuklar için ortak beklentileri var. Bunlar; fiziksel sağlığının iyiliği, başarı olmak, topluma uyum sağlamak gibi beklentiler. Aslında tüm bu beklentilerin ortak niyeti, çocuğun iyi olmasını istemek diyebiliriz.
Peki erken çocukluk döneminde hasar almış, büyük negatif etkiye sahip deneyimler yaşayan çocukların ebeveynleri çocuklarının iyi olma hali zarar gördü diye perişan olsun mu? Çocuklar için iyi seyler dilerken, onlarda hasar bıraktıklarının düşünüp vicdan azabı mı çeksinler?
Cevap; HAYIR!
Bilinmesi gereken esas şey, ebeveyn ile çocuk arasındaki güvenli bağlanmayla kurulan
ilişki, bunun çocuğun yaşadığı çevrede de sağlanması ve bu ilişkinin DEVAMLILIĞI. Yine yapılan bir çalışmada, çocukların beyin hareketleri incelenmiş ve negatif olaylara maruz kalan çocukların, kurulan güvenli bir ebeveyn ilişkisi sayesinde; kaldırılması güç deneyimleri minumum hasar veya hasarsız şekilde atlatabildikleri, psikolojik sorun yaşama ihtimallerinin, negatif deneyim yaşamamış akranlarının ki kadar olduğu ortaya koyulmuştur. Hadi hayal edelim birlikte! Yaşanılan olumsuz deneyimler tahterevallinin bir ucunda
çocuğunuzla kurduğunuz ilişki diğer ucunda. Ağır gelen taraf sizin tarafınız olacaktır. Kendinizi hafife almayın.