BazI insanlar kendini sık sık "aklıma gelen başıma geldi." derken yakalar. Öyle senaryolar
yazılır ki o zihinde, kişi çoğunu gerçekmiş gibi yaşar ve kendini farkında olmadan varsayım zindanına kapatır. Deneyimlerle birlikte yaralanmış düşünceler, olağanüstü güçlere sahip olmaya başlar.
Peki bu gerçek olma ihtimali az ve varsayım olabilecek düşüncelerin özellikleri neler?
Mesela, zihin okuma becerisi vardır. Karşı tarafın aklından geçenleri okur, hissettiklerini
tahmin eder ve hatta niyetini ondan daha iyi bildiğini iddia eder.
Felaket senaryoları yazmada da bir numaradır. Senaryoya göre olabilecek en kötü şey sizin
başınıza gelecektir emindir!
Duyguları kendine pusula yapar; eğer kötü hissediyorsa kesin kötü bişeyler olacaktır.
Bu zihnin bir de falcılık yapma huyu vardır. Bir şey olması gerektiği gibi olmazsa ya da durumlar değişirse olası olayları önceden tahmin eder, "kesin şu şekilde olacak" diye genelleme yapar.
Sıkı kuralları olan askeri bir sistemi vardır. "insanlar şöyle davranmalı, bunu yapmalı, ben asla 'böyle' davranmamalıyım."gibi (çoğaltılabilir). Aksi takdirde kurallara uymayanlar
eksi puan verir.
Olayları, durumları yani yaşanılan bir çok şeyi kişiselleştirebilir. "Bu olanlar bizimle alakalı!" der.
Sorumlu ve suçlu hissetmek en nadide görevi olmuştur artık.
Aramızda kalsın ama aklınıza gelen düşünceler, haklı olduğu anlar olsada, sizi kandırıyor olabilir.
Hep onun dediğini dinlemek zorunda mısınız?
Biraz onun sesini kısın bakalım siz ne diyeceksiniz?